
Baş ağrıları iki çeşittir. Birincil ve ikincil baş ağrıları. Öncelikle önemli olan hipertansiyon, beyin tümörü, beyin kanaması veya bir çok ikincil sebepten olan baş ağrılarını atlamamaktır. Bu tip baş ağrılarına ikincil veya sekonder baş ağrıları denir. Doktorun önceliği bunu araştırmaktır ve MR/Tomografi gibi görüntüleme istememizin en önemli sebebidir. Bu baş ağrıların tedavisi baş ağrısı yapan sebebi ortadan kaldırmaktır, örneğin hipertansiyon ilacı başlamak gibi. Burada hastaya geçici süreyle ağrı kesici verilip esas amacımız olan tansiyonu düşürmeye yoğunlaşmaktayız. Migren, gerilim ve küme gibi birkaç baş ağrısı birincil veya primer baş ağrısı olarak niteledirilir. Migren ağrıları tek taraflı, zonklayıcı ve şiddetli olmaktadır. Bazen ağrı esnasında hastalar ışık ve sesten rahatsızlık hisseder. Bulantı ve kusma sıklıkla eşlik etmektedir. Menstruasyon dönemlerinde daha belirgin olabilir. Bazen kokular, lodos, bazı meyveler, peynir veya şarap gibi mayalanmış içecekler tetikleyebilir. Genellikle uyku iyi gelir. Tedavisi mümkün hastalıklardan biridir, fakat doktor ve hasta uyumu son derecede önemlidir. Sık doktor değişikliği, tedaviye uyumsuzluk, tedaviyi erken bırakma başarısızlığın en önemli sebebidir. Gerilim başağrısı aslında psikolojik stresin baş ağrısı olarak yansımasıdır. Tedavisi migrenden tamamiyle farklıdır ve psikiyatrik ilaçlar başlanır. Günümüzdeki diğer problemli baş ağrılarından biri de “aşırı ilaç kullanımı” baş ağrısıdır. Bu hastalar çok sık ağrı kesici kullandıkları için ağrı kesicilere karşı bir nevi bağımlılık geliştirir. Bu tip başağrısı tedaviye direnç gösteren ve tedaviye uyumsuz hastalarda görülür. Sıklıkla kronik migren/gerilim baş ağrılarına eşlik eder. Tedavide öncelik hastayı aşırı ilaç kullanımdan uzak tutmak gerekir ve tedavinin zor kısmı budur. Bazen hastaları ağrı kesicilerden uzak tutmak ve kontrollü tedavi yapmak için hastaneye yatış yapmak gerekebilir.
Dr. Celal Şalçini